HOŞGÖRÜ VE PAYLAŞIM DUYGUSU DERİN DONDURUCUDA
HOŞGÖRÜ VE PAYLAŞIM DUYGUSU DERİN DONDURUCUDA
Bayramların ruhunda hoşgörü ve paylaşma anlayışı hakim idi… Artık bunlar eski söylemler haline getirildi. Hoşgörü siz sağ olun, herkes gerim gerim gerildiği için kalmadı. Sokakta, toplu taşım araçlarında, özel araç koltuklarında yüzü gülen, huzurlu görünüme sahip kime kalmadı. Herkes birbirinden korkar oldu. Herkes her an diğerinin canını alacak gibi…
Paylaşma mı? Güldürmeyin. İnsanlar artık yoksunluklarını ve sıkıntılarını paylaşıyor. Kaldıysa mutlu ve huzurlu olanlar, “adeta göze geliriz, nazar değe” diye saklıyorlar.
Kurban Bayramı’nda eskiden et paylaşılırdı. Hem de yasak savmak için konulan kemik, yağ ve etin zayıf bölgesinden değil, en güzel yerinden, kasaptan evine et alırken gösterdiği özenle paylaşım yaparlardı.
Artık “bayramlar paylaşmaktır, dayanışmadır…” gibi hamasi sözler söyleyenin gerçeklikle ilgisi kalmamıştır. Artık kurban kesen o kadar azaldı ki… İddiam somut verilere dayanıyor. Hayvan kesen demedim, kurban kesen dedim. Kurban amacıyla kestiği hayvanın etini dağıtan kalmadı.
Kasaplar eskiden bayram sürecinde kapanırdı. Şimdi fazla mesai yapıyorlar. Bayramın ikinci, üçüncü günü gövde halindeki etler parçalaması için kasaplara taşınıyor. Hem de eksiksiz gövde. Gövde bütünlüğü bozulmadığına göre, kesilen kurbanlığı komşulara, akrabalara ve ihtiyaç sahiplerine dağıtmıyorlar, kurbanın özüne uymayacak anlayışla kesilen hayvanın tamamını kendilerine ayırıyorlar. Kasap dostlardan birisi, geçen yıl, “100 gövde et getirildi, birisi hariç tamamı bütünlüğü bozulmamış gövde. Birisinin ise yüzde 85-90’ı duruyor” demişti.
Evlerde et stoklama ile aynı noktaya çıkan anlayış öyle yayılıyor ki, beyaz eşya satıcıları, yıl boyu sattıkları derin dondurucu sayısı kadar bayram öncesinde satıyorlar, bu da yetmezmiş gibi, bayram öncesinde bazı belediyeler derin dondurucu dağıtıyor. Bayram öncesi derin dondurucu alanların önemli bölümünde iki buzdolabı, iki derin dondurucu olduğu da beyaz eşya servis görevlileri tarafından ifade ediliyor. Aslında et değil, hoşgörü ve paylaşma duygusu, gelenek ve göreneklerimiz derin dondurucuda.
Bayramlar hoşgörü, dayanışma ve paylaşma mı? Merhum büyük devlet adamı İsmet İnönü’nün ifadesi ile “Hadi canım sen de.”
Cengiz Halil ÇİÇEK