BAŞKAN POSBIYIK, UZUN MEHMET VE MADEN ŞEHİTLERİNİ ANDI
07.11.2022 - 21:19, Güncelleme:
22.09.2023 - 06:07 3005+ kez okundu.
BAŞKAN POSBIYIK, UZUN MEHMET VE MADEN ŞEHİTLERİNİ ANDI
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, 8 Kasım Uzun Mehmet’i Anma ve Kömür Günü’nde, kömürü bulan Uzun Mehmet ve tüm maden şehitlerini andı.
Başkan Posbıyık, mesajında şu görüşlere yer verdi:
BAŞKAN POSBIYIK, UZUN MEHMET VE MADEN ŞEHİTLERİNİ ANDI
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, 8 Kasım Uzun Mehmet’i Anma ve Kömür Günü’nde, kömürü bulan Uzun Mehmet ve tüm maden şehitlerini andı.
Başkan Posbıyık, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Bugün, milli servetimiz olan kömürü bulan Uzun Mehmet'i anmak ve uğruna bedeller ödenen kara elmasın, kömürün serüvenini hatırlamak için bir aradayız.
19. Yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğunun borç içinde olduğu bir dönemde, devlet kömürü İngiltere’den ithal ediyordu ve ülkemizde büyük bir enerji açığı bulunuyordu.
1829 yılında Padişah II. Mahmut, bir ferman çıkararak memleketin her yerinde kömür aranmasını emretmişti. Ereğli’nin Kestaneci köyünden, Bahriye eri Uzun Mehmet’in, Köseağzı mevkiinde bulacağı yanan taşlar, sonrasında ülkenin kaderini değiştirecekti.
1840’ların sonlarında kömür üretilmeye; bölgede plansız bir şekilde işletmeler açılmaya, yabancı şirketler çalışmaya başlamışlardı. Sağlıksız çalışma koşulları ve düzensiz ücretlerle Almanlar ve Fransızlar, madenlerde egemenlik kurmuştu.
Ereğli Kaymakamı Dilaver Paşa bir nizamname çıkardı. Bölge köylerinin sağlıklı erkekleri ocaklarda yılın yarısında günde 10 saat çalışmak zorundaydı. Zorunlu çalışmanın adı “Mükellefiyet”ti. Ereğli ve Zonguldak'ta mükellefiyet dairelerinin olduğu yıllardı...
Savaşın en zorlu koşullarında olsa da Mustafa Kemal konuya el attı. 1921'de, kömür ve maden ocaklarında çalışma hayatına ilişkin yasa çıkarıldı. Zorla çalıştırma engellendi, çalışma koşulları iyileştirildi.
1829 yılında bulunan taş kömürü, yalnızca Ereğli'nin, Zonguldak'ın ve bölgenin kaderini değiştirmekle kalmamış, ülke ekonomisi ve sosyal kalkınmasında belirleyici bir güç olmuştur.
Bu milli serveti ortaya çıkarmayı başaran Uzun Mehmet'in vatan görevi olarak gördüğü bir dava için verdiği mücadele hepimize örnek olmalıdır.
Bugün zorlu koşullarla mücadele eden madenci kardeşlerimin ve ailelerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için verdikleri mücadelede her zaman yanlarında olmaya devam edeceğim.
Kara elmas için nice kayıplar vermiş bir memleketin evlatları olarak, yaşanan faciaların acılarını hala yüreğimizde hissediyoruz.
En son Amasra’da hayatını kaybeden 42 madenci ile birlikte, bu uğurda şehit olan madencilerimizi saygıyla, minnetle anıyoruz.
Bu duygularla; 8 Kasım 1829'da Ereğli’mizde kömürü bulan Uzun Mehmet'i, saygıyla, rahmetle, minnetle anıyor, sizleri sevgi, barış ve dostluk duygularımla selamlıyorum.”
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, 8 Kasım Uzun Mehmet’i Anma ve Kömür Günü’nde, kömürü bulan Uzun Mehmet ve tüm maden şehitlerini andı. Başkan Posbıyık, mesajında şu görüşlere yer verdi:
BAŞKAN POSBIYIK, UZUN MEHMET VE MADEN ŞEHİTLERİNİ ANDI
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Halil Posbıyık, 8 Kasım Uzun Mehmet’i Anma ve Kömür Günü’nde, kömürü bulan Uzun Mehmet ve tüm maden şehitlerini andı.
Başkan Posbıyık, mesajında şu görüşlere yer verdi:
“Bugün, milli servetimiz olan kömürü bulan Uzun Mehmet'i anmak ve uğruna bedeller ödenen kara elmasın, kömürün serüvenini hatırlamak için bir aradayız.
19. Yüzyılda, Osmanlı İmparatorluğunun borç içinde olduğu bir dönemde, devlet kömürü İngiltere’den ithal ediyordu ve ülkemizde büyük bir enerji açığı bulunuyordu.
1829 yılında Padişah II. Mahmut, bir ferman çıkararak memleketin her yerinde kömür aranmasını emretmişti. Ereğli’nin Kestaneci köyünden, Bahriye eri Uzun Mehmet’in, Köseağzı mevkiinde bulacağı yanan taşlar, sonrasında ülkenin kaderini değiştirecekti.
1840’ların sonlarında kömür üretilmeye; bölgede plansız bir şekilde işletmeler açılmaya, yabancı şirketler çalışmaya başlamışlardı. Sağlıksız çalışma koşulları ve düzensiz ücretlerle Almanlar ve Fransızlar, madenlerde egemenlik kurmuştu.
Ereğli Kaymakamı Dilaver Paşa bir nizamname çıkardı. Bölge köylerinin sağlıklı erkekleri ocaklarda yılın yarısında günde 10 saat çalışmak zorundaydı. Zorunlu çalışmanın adı “Mükellefiyet”ti. Ereğli ve Zonguldak'ta mükellefiyet dairelerinin olduğu yıllardı...
Savaşın en zorlu koşullarında olsa da Mustafa Kemal konuya el attı. 1921'de, kömür ve maden ocaklarında çalışma hayatına ilişkin yasa çıkarıldı. Zorla çalıştırma engellendi, çalışma koşulları iyileştirildi.
1829 yılında bulunan taş kömürü, yalnızca Ereğli'nin, Zonguldak'ın ve bölgenin kaderini değiştirmekle kalmamış, ülke ekonomisi ve sosyal kalkınmasında belirleyici bir güç olmuştur.
Bu milli serveti ortaya çıkarmayı başaran Uzun Mehmet'in vatan görevi olarak gördüğü bir dava için verdiği mücadele hepimize örnek olmalıdır.
Bugün zorlu koşullarla mücadele eden madenci kardeşlerimin ve ailelerinin çalışma koşullarının iyileştirilmesi için verdikleri mücadelede her zaman yanlarında olmaya devam edeceğim.
Kara elmas için nice kayıplar vermiş bir memleketin evlatları olarak, yaşanan faciaların acılarını hala yüreğimizde hissediyoruz.
En son Amasra’da hayatını kaybeden 42 madenci ile birlikte, bu uğurda şehit olan madencilerimizi saygıyla, minnetle anıyoruz.
Bu duygularla; 8 Kasım 1829'da Ereğli’mizde kömürü bulan Uzun Mehmet'i, saygıyla, rahmetle, minnetle anıyor, sizleri sevgi, barış ve dostluk duygularımla selamlıyorum.”
Anadolu Ajansı (AA), İhlas Haber Ajansı (İHA), Demirören Haber Ajansı (DHA) ve diğer ajanslar tarafından eklenen tüm haberler, sitemizin editörlerinin müdahalesi olmadan ajans kanallarından çekilmektedir. Bu haberlerde yer alan hukuki muhataplar haberi geçen ajanslar olup sitemizin hiç bir editörü sorumlu tutulamaz...
Habere ifade bırak !
Bu habere hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.