CHP KDZ.EREĞLİ İLÇE BAŞKANI ALİ KOCAMANOĞLU'NDAN HÜKÜMETE KIRMIZI KART

Dünya 16.01.2025 - 21:23, Güncelleme: 16.01.2025 - 21:23 144 kez okundu.
 

CHP KDZ.EREĞLİ İLÇE BAŞKANI ALİ KOCAMANOĞLU'NDAN HÜKÜMETE KIRMIZI KART

Cumhuriyet Halk Partisi Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Ali Kocamanoğlu, parti binasında basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin konularda değerlendirmede bulunurken, hükümeti de sert dille eleştirdi.
Değerli basın mensupları, Öncelikle, katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Bu toplantımızda, geride bıraktığımız yılın ülke ve bölgemiz açısından bir değerlendirmesini yaparken, diğer yandan da her biri kanayan yara haline gelen sorunlarımızın üzerinde duracağız. Buradan bir kez daha ülkeyi yönetenleri uyaracağız, dikkatlerini çekeceğiz. Değerli basın mensupları, Sizleri ilk olarak 2023 ve 2024 yıllarına götürmek istiyorum. 2024 yılının Mart ayında ülke olarak önemli bir yerel seçimler sürecine girmiş ve bu seçimler öncesindeki örgüt çalışmalarımızın çerçevesinde de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara parmak basmaya çalışmıştık. Çok iyi hatırlayacaksınız; çalışan memura seyyanen zam konusu ilk kez 2023 yılının Temmuz ayında gündeme getirilmişti. Çalışan memura 8 bin 077 TL olarak Çalışan memura verilen seyyanen zam uygulanacaktı. Aynı konu 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce de emekli ve memur için de gündeme getirilmişti. Bir başka deyişle, verilen sözler bir kez daha havada kalacaktı. Öyle de oldu. Daha sonra hangi konu gündeme taşındı? Devlet memurlarına, çalışanlara ve emeklilere 3600 ek gösterge verilmesi… Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konunun da öncüsü ve takipçisi olmaya kararlıydık; öyle de davrandık. Bizim düşüncemiz neydi? 3600 ek göstergenin uygulanması memurlar arasında adaletsizlik yaratacaktı. Endişelerimiz vardı. Biz bu endişelerimizi dile getirdikçe başta sayın Erdoğan olmak üzere iktidarın büyük ve küçük partisi bu kez de tüm kamu çalışanlarına 600 ilave ek gösterge verilerek daha kapsamlı bir çalışma yapmayı vaad ettiler. Bu vaadleri de sıkıntılı, sorunlu ve defoluydu; çünkü 1. dereceye düşmüş olan devlet memurlarına da 3600 ek göstergeyi de verecekleri sözünü vermek zorunda kalmışlardı. Bu insanlar da boşuna umuda sürüklenmişlerdi.   Ne oldu sonuçta? Tüm kamu çalışanlarına 600 ek göstergeyi verdiler; fakat 1. derecedeki önlisans mezunlarına 3600 ek göstergeyi yine vermediler. Yine kul hakkına girdiler. Yine hak gaspına girdiler. *** Değerli basın mensupları, Bu hükümetin artık karakteri haline gelmiş bir tavır karşımızda duruyor. Bu iktidar; “Kimin hakkını ne kadar gasp edersek kâr elde ederiz.”, düşüncesini  ana politikası yapmış durumdadır. Aslında bu tavrı, bu ahlakdışı karakteri izah edecek bir söz var; ama burada ifade edemiyorum. *** Bakınız! AKP Genel Başkanı, 11 Nisan 2023 tarihindemülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre işe yerleştirmelerini sağlayacaklarını bile söylemişti. Sosyal hukuk devletinin zaten yapması gerekeni, o müjde olarak lanse etmeyi görev kabul etmişti. Erdoğan’ın bu açıklamasına rağmen bir buçuk ay gibi kısa bir sürede ve jet hızıyla kanunlar değiştirildi ama Bakan Yusuf Tekin’in önüne geçilemedi. ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız.”, diyenErdoğan’ın verdiği sözü, onun atadığı bir bakan çiğnedi. Şimdi sormak lazım değil midir? Bu millet kime güvenecek? Birilerinin Türkiye Yüzyılı adını verdikleri böyle bir dönemde, devleti yönetenlerin  ciddiyetten uzak olmaları, 101 yaşındaki Cumhuriyet’imize yakışmakta mıdır? *** Saygıdeğer basın mensupları, Bir gerçeği daha hatırlamanızı özellikle istirham ediyorum: Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nden önce devlet memurların maaşları Başbakanlık müsteşarının maaş katsayısına göre belirleniyordu. Peki bugün? Bugün ise tek bir kişinin dudaklarının arasından çıkıyor bu karar. Bu maaşlar saray çalışanlarının ve bakanların halktan kopuk bir vaziyette görev yaptıklarının bir göstergesi değil midir? Bu saray çalışanları ve bakanların durumları nasıl peki? Onlar mutlu azınlık! Tuzları kuru! Halktan tasarruf yapmalarını isteyip kuru ekmeği reva gören bu karakterler Audi A8 makam arabalarına biniyorlar. Bunların birinin, tek bir gün, devlet memur maaş oranlarını hangi kritere göre belirlediklerini anlattıklarını gördünüz mü? Söylesinler bize! Bizlerde halkımızla beraber ona göre hesap yapalım. Ama söylemezler! Söyleyemezler! Hatırlayın; bu ülkenin Çalışma Bakanı ne demişti:“Çalışanımızı da asgarî ücretlimizi de emeklimizi de enflasyona ezdirmeyeceğiz!” Bu açıklamadan sonra çalışan kesim nefes aldı mı? Eh! Bir parça… Sadece birkaç gün! Çalışan kesim-doğal olarak-yüzde 45 civarlarında çıkması gereken enflasyona eklenecek olan bir refah payı ile en az yüzde 50 zam alma hayaline kapıldı. Açlık sınırı ne kadardı? 21binTL! Peki yoksulluk sınırı…? 74 bin TL! Böyle bir ortamda asgarî ücretlinin maaşı  yüzde 30 zam yapılarak 22 bin 104 TL’ye yükseltildi. Bütün hayaller çöpe gitti. Umutlar bir kez daha yıkıldı. En düşük SGK emeklisinin maaşı ise yüzde 15,75 zam yapılarak 14 bin 469 TL olurken memur ve memur emeklisine de yüzde 11,54 maaş zammı yapıldı. Resmen dalga geçildi. *** Hep bu soruyu sorduk: Bu maaşlarla böyle bir hayat pahalılığının altında bu insanların yaşamlarını idame ettirmeleri mümkün müdür? Samimi söylüyorum; bundan önce herhangi bir alanda; çarşıda,pazarda, mahallede, köyde, kentte, otobüste kimlerle sohbet etsek tüm olumsuzluklara rağmen 3-5 kişi de olsa bu iktidarı savunanlar da çıkıyordu. İnanın artık toplumun tüm kesimleri son yaşanan olaylardan sonra hiçbir şekilde bu iktidarı savunmuyor. Bunların arasında AKP’ye çok yakın olup daha önce bu parti teşkilatlarında yöneticilik yapmış olanlar bile var. Onlar bile; ‘Bıçak kemiğe dayandı; bu kadar da olmaz!’, demeye başladılar. *** Peki gerçekten bunlara kaynak yok mu? Aslında var! Nasıl mı? Geçiş garantili köprülere ve uçuş inişli havaalanlarına verdikleri kaynaklardan buralara bütçe ayrılabilir. AKP İktidarı geçiş garantili yollarda istenilen geçiş sağlanmazsa belirlenen bedelin %100’ünü imzalanan protokol gereği zaten yolu işleten firmaya veriyor. Tuhaf olan durum tam da işte burada, geçiş garantisi sağlanmış yoldan bile, protokolün %70 bedelini yolu işleten firmaya tekrar ödüyorlar. Örneğin Osmangazi Köprüsünde 2024 yılı için belirlenen geçiş sayısı 14 milyon araç, fakat köprüden geçen araç sayısı 19 milyon olmasına rağmen köprüyü işleten firmaya sözleşmenin %70 bedeli olan 560 milyon dolar firmaya ödeniyor. Bunun izahı mümkün değildir. Biz izah edemiyoruz, çıksın birileri bize izah etsin. Bunun da adı muhtemelen AKP’li geçiş garantisi olarak adlandırılıyordur.  Atalarımız ne demiş değerli basın mensupları “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın” Artık toplumun tüm kesimleri devletten umudunu kesmiş durumda. İnanın artık hiç kimsenin tahammülü kalmadı, insanlarımız  mutsuz ve umutsuz . Ülkemiz mutluluk sıralamasında dünyanın saygın şirketlerinden biri olan. GALLUP’un araştırmasına göre 74. Sırada. Artık yeter geçim yoksa hemen yarın seçim istiyoruz. Peki, Zonguldak’ın en büyük ve en kalabalık ilçesi konumunda olan Karadeniz Ereğli’de tablo nasıl? Bir de bu noktadan bakalım. *** Bugün kentimizde yaşanan işsizlik probleminin başında meslekî eğitimde kalifiye personel yetersizliği geldiğini söyleyip duruyoruz. Duyan; bu sese kulak veren var mı? Yok! Neden kalifiye eleman eksikliğimiz var? Meslek liselerindeki eğitimin içeriği yok edildi de ondan! Bu okullar kelimenin tam anlamıyla niteliksiz hale getirildiler. Bu durumdan meslek liselerinde eğitim veren öğretmenlerde memnun değiller, eğitim alan öğrencilerde… Hatta veliler çocuklarını bu okullara emanet ettiklerine bin pişmanlar! Meslek liselerinin niteliksiz hallerinden memnun olanlar kimler? Muhtemelen meslek liselerini değersizleştirmek üzere bunların müfredatlarını çıkartanlar. İşte onlar mutlular! *** Ereğli’deki sanayicilerimizle görüştüğümüzde çok ciddi anlamda kalifiye ara elemana ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar. Ülkemizin gözbebeği Erdemir için de durum aynı değil mi? Hem Zonguldak’ta hem de ilçemizde genç işsiz sayısında ciddi bir artış varken Erdemir Genel Müdürü Sayın Niyazi Aşkın Peker Ereğli’de okuyan ve yaşayan gençlerimizin sınavlarda başarılı olamadığını söylüyor. Ne kadar acı! Doğal olarak anne-babalar olarak bu tespitin altında yatan gerçeklerin araştırmalısını istiyoruz;iktidar yöneticileri ise hemen savunmaya geçiyor. Alışkanlıkları bu! Buda asıl sorunu, yani eğitimdeki yetersizliği görmemizi engelliyor. Çok net! Bu sorunlarımızı görmezden gelerek çözüm üretemeyiz. Erdemir’in Endüstri Meslek Lisesi ile yapmış olduğu protokolü çok olumlu buluyoruz. Endüstri Meslek Lisesi’nde maden ile ilgili bir bölüm olmasını, bölgemizde ivedilikle bir tarım lisesinin de açılmasının gerekli olduğunu öngörüyoruz. Bölgemiz coğrafî olarak dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip. Doğal olarak tarım alanında kullanabileceğimiz toprağımız çok az ve değerli. Bölgemizin bu anlamda gelişebilmesi için kullanabileceğimiz toprağımızı katma değeri yüksek ürünlerle buluşturmak zorundayız. Tüm siyasiler ve kentin yöneticileri olarak bu konuda alternatifler yaratmalı, bunun için mesai harcamalıyız. *** Değerli gazeteci dostlarım, İktidar partisi AKP özellikle yerel seçimlerde Ormanlı beldesine doğalgaz getireceklerini iddia etmişlerdi. Bunu da hatırladınız, değil mi? Pekinasıl getireceklerdi bu doğalgazı? Filyos açıklarında çıkarılan doğalgazın İzmit’teki rafinerilere taşınması için kurulan boru hattı Ormanlı beldesinden geçecekti.Bundan yararlanacaktı Ormanlı. Fakat bizler bu durumun teknik açıdan mümkün olmayacağını ısrarla dile getirdik. İktidar yöneticileri ne yaptılar?Bu yalan algıyı oluşturmaya, o yalanın peşinden gitmeye devam ettiler. Bu algı sahipleri gerçeği bilmiyorlar mıydı? Bilmez olurlar mı hiç! Yine popülizm yaptılar!Vatandaşa doğru bilgi vermediler! Milleti yalanın peşinde sürüklediler! Bu iktidar -bırakın Ormanlı beldesine doğalgaz getirmeyi- Kandilli beldesinde 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce bizim Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Aydın’ın hemen hemen yüzde 90 oranında bitirmiş olduğu doğalgaz projesini bile tamamlayamadı! Bu projeyi bitirme becerisini gösteremeyenler ‘Kandilli halkı bu durumu konuşmasın’, diye Kandilli Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığından müfettiş davet ederek geçmiş dönem Belediye Başkanımız hakkında soruşturma başlatma izni çıkarmaya çalıştılar. Takipçisi olacağız! Bu kişilerin dertleri asla halka hizmet değil!Sadece algı yaratarak siyaset yapmaya çalışıyorlar. Kandilli Belediyesi’nde şu andaki yönetimin önceden işe alınan personelin üzerinde mobbing uyguladığını yakinen takip ediyoruz. Herhangi bir kanunsuzlukta ve hukuksuzlukta bunları hem kent gündemine hem de ülke gündemine çarşaf çarşaf taşıyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kandilli Belediyesi’nde hiçbir çalışanın ekmeği ile oynanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Herkes haddini bilecek! Çalışan emekçi ile uğraşacaklarına halka hizmet etmeyi öğrenecekler. Bunu öğrenmeleri için gerekirse bütün gerçekleri her gün kafalarına kafalarına vurmaya devam edeceğiz. Belediyi yönetmenin bakkal işletmeye benzemeyeceğini de kurdun kışı geçirse de yediği ayazı unutmayacağını hepsine öğreteceğiz! Vatandaşımızın aklıyla ve onuru ile dalga geçenler bunun karşılığını ilk genel seçimde alacaklardır. Bundan zerrece bir endişemiz yoktur. Kanayan yara Devrek – Ereğli karayolu süreç her zaman olduğu gibi yine umutsuzluk olarak devam ediyor. 26/04/2019 da İlçe Kaymakamı Sn. İsmail Çorumluoğlu Kdz Ereğli’nin köylerinin çöp sorunu olduğunu bu konuda da basından destek beklediğini ifade ederek özellikle muhtarların ve vatandaşların duyarlı olmasını istediği konuşmasında Ereğli-Devrek Yolu projesinin 2019 Ekim Kasım ayında tamamlanacağını açıklamasına rağmen, aradan geçen 6 yılda yılan hikayesine dönen yol halen yalan olarak devam ediyor. Değil 2025’in Ekim Kasım ayında 2026 da da bitmesi mümkün değildir. Çaylıoğlu çıkışında hala 800 mt. Dokunulmamış, Hasbeyler’de  iki, Düzpelit’te 1 köprü çalışması yapılacak olmasına rağmen, herhangi bir faaliyet yoktur. Aydın Köyü bölümünde bir , iki iş makinası çalışması sadece yolda bir çalışma olduğu algısını oluşturmaktadır. O dönemin İlçe Kaymakamı Sayın Çorumluoğlu’nun yaptığı konuşmadaki diğer bir konu olan Hükümet Konağı ve Kent Meydanı ile ilgili olan açıklamasıdır. “Eğer 5 yıl önce Kaymakamlık oraya taşınsaydı, şu anda Ereğli’ye yeni bir hükümet konağı yapılmış olurdu. Nitekim Kozlu ile beraber bu para gelmiş, Kozlu binayı eskitmeye başladı. Biz hala binanın temelini atamadık. Bu da bizim başarısızlığımız” sözleri hala ortadır. Bugün ihale edildikten sonra müteahhit konkordato ilan edilen hükümet konağı yaklaşık 8 aydan beri adeta terk edilmiş, meczup bina görünümdedir. Korozyona uğramış demirleriyle ikmal ihalesi yapılarak inşaatına devam edilecekse bunun sorumluluğu bugün bu kenti yönetenlerdedir. Buradan uyarıyoruz. Bu binanın inşaatı sürerken veya sonrasında inşaatın yapımından kaynaklı herhangi bir olumsuzluktan süreçte imzası bulunanlardır. Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederiz.   Ali Kocamanoğlu CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı  
Cumhuriyet Halk Partisi Kdz.Ereğli İlçe Başkanı Ali Kocamanoğlu, parti binasında basın toplantısı yaparak gündeme ilişkin konularda değerlendirmede bulunurken, hükümeti de sert dille eleştirdi.

Değerli basın mensupları,

Öncelikle, katılımlarınız için her birinize ayrı ayrı teşekkür ederim.

Bu toplantımızda, geride bıraktığımız yılın ülke ve bölgemiz açısından bir değerlendirmesini yaparken, diğer yandan da her biri kanayan yara haline gelen sorunlarımızın üzerinde duracağız. Buradan bir kez daha ülkeyi yönetenleri uyaracağız, dikkatlerini çekeceğiz.

Değerli basın mensupları,

Sizleri ilk olarak 2023 ve 2024 yıllarına götürmek istiyorum.

2024 yılının Mart ayında ülke olarak önemli bir yerel seçimler sürecine girmiş ve bu seçimler öncesindeki örgüt çalışmalarımızın çerçevesinde de ülkenin içinde bulunduğu ekonomik sıkıntılara parmak basmaya çalışmıştık.

Çok iyi hatırlayacaksınız; çalışan memura seyyanen zam konusu ilk kez 2023 yılının Temmuz ayında gündeme getirilmişti.

Çalışan memura 8 bin 077 TL olarak Çalışan memura verilen seyyanen zam uygulanacaktı.

Aynı konu 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce de emekli ve memur için de gündeme getirilmişti.

Bir başka deyişle, verilen sözler bir kez daha havada kalacaktı.

Öyle de oldu.

Daha sonra hangi konu gündeme taşındı?

Devlet memurlarına, çalışanlara ve emeklilere 3600 ek gösterge verilmesi…

Cumhuriyet Halk Partisi olarak bu konunun da öncüsü ve takipçisi olmaya kararlıydık; öyle de davrandık.

Bizim düşüncemiz neydi?

3600 ek göstergenin uygulanması memurlar arasında adaletsizlik yaratacaktı.

Endişelerimiz vardı.

Biz bu endişelerimizi dile getirdikçe başta sayın Erdoğan olmak üzere iktidarın büyük ve küçük partisi bu kez de tüm kamu çalışanlarına 600 ilave ek gösterge verilerek daha kapsamlı bir çalışma yapmayı vaad ettiler.

Bu vaadleri de sıkıntılı, sorunlu ve defoluydu; çünkü 1. dereceye düşmüş olan devlet memurlarına da 3600 ek göstergeyi de verecekleri sözünü vermek zorunda kalmışlardı. Bu insanlar da boşuna umuda sürüklenmişlerdi.

 

Ne oldu sonuçta?

Tüm kamu çalışanlarına 600 ek göstergeyi verdiler; fakat 1. derecedeki önlisans mezunlarına 3600 ek göstergeyi yine vermediler.

Yine kul hakkına girdiler.

Yine hak gaspına girdiler.

***

Değerli basın mensupları,

Bu hükümetin artık karakteri haline gelmiş bir tavır karşımızda duruyor.

Bu iktidar; “Kimin hakkını ne kadar gasp edersek kâr elde ederiz.”, düşüncesini  ana politikası yapmış durumdadır.

Aslında bu tavrı, bu ahlakdışı karakteri izah edecek bir söz var; ama burada ifade edemiyorum.

***

Bakınız!

AKP Genel Başkanı, 11 Nisan 2023 tarihindemülakatı kaldırarak gençlerimizin sınavlardaki başarı sıralamasına göre işe yerleştirmelerini sağlayacaklarını bile söylemişti.

Sosyal hukuk devletinin zaten yapması gerekeni, o müjde olarak lanse etmeyi görev kabul etmişti.

Erdoğan’ın bu açıklamasına rağmen bir buçuk ay gibi kısa bir sürede ve jet hızıyla kanunlar değiştirildi ama Bakan Yusuf Tekin’in önüne geçilemedi. ‘Mülakat gibi mülakat yapacağız.”, diyenErdoğan’ın verdiği sözü, onun atadığı bir bakan çiğnedi.

Şimdi sormak lazım değil midir?

Bu millet kime güvenecek?

Birilerinin Türkiye Yüzyılı adını verdikleri böyle bir dönemde, devleti yönetenlerin  ciddiyetten uzak olmaları, 101 yaşındaki Cumhuriyet’imize yakışmakta mıdır?

***

Saygıdeğer basın mensupları,

Bir gerçeği daha hatırlamanızı özellikle istirham ediyorum:

Cumhurbaşkanlığı Hükumet Sistemi’nden önce devlet memurların maaşları Başbakanlık müsteşarının maaş katsayısına göre belirleniyordu.

Peki bugün?

Bugün ise tek bir kişinin dudaklarının arasından çıkıyor bu karar.

Bu maaşlar saray çalışanlarının ve bakanların halktan kopuk bir vaziyette görev yaptıklarının bir göstergesi değil midir?

Bu saray çalışanları ve bakanların durumları nasıl peki?

Onlar mutlu azınlık!

Tuzları kuru!

Halktan tasarruf yapmalarını isteyip kuru ekmeği reva gören bu karakterler Audi A8 makam arabalarına biniyorlar.

Bunların birinin, tek bir gün, devlet memur maaş oranlarını hangi kritere göre belirlediklerini anlattıklarını gördünüz mü?

Söylesinler bize! Bizlerde halkımızla beraber ona göre hesap yapalım.

Ama söylemezler!

Söyleyemezler!

Hatırlayın; bu ülkenin Çalışma Bakanı ne demişti:“Çalışanımızı da asgarî ücretlimizi de emeklimizi de enflasyona ezdirmeyeceğiz!”

Bu açıklamadan sonra çalışan kesim nefes aldı mı?

Eh! Bir parça… Sadece birkaç gün!

Çalışan kesim-doğal olarak-yüzde 45 civarlarında çıkması gereken enflasyona eklenecek olan bir refah payı ile en az yüzde 50 zam alma hayaline kapıldı.

Açlık sınırı ne kadardı?

21binTL!

Peki yoksulluk sınırı…?

74 bin TL!

Böyle bir ortamda asgarî ücretlinin maaşı  yüzde 30 zam yapılarak 22 bin 104 TL’ye yükseltildi.

Bütün hayaller çöpe gitti.

Umutlar bir kez daha yıkıldı.

En düşük SGK emeklisinin maaşı ise yüzde 15,75 zam yapılarak 14 bin 469 TL olurken memur ve memur emeklisine de yüzde 11,54 maaş zammı yapıldı.

Resmen dalga geçildi.

***

Hep bu soruyu sorduk: Bu maaşlarla böyle bir hayat pahalılığının altında bu insanların yaşamlarını idame ettirmeleri mümkün müdür?

Samimi söylüyorum; bundan önce herhangi bir alanda; çarşıda,pazarda, mahallede, köyde, kentte, otobüste kimlerle sohbet etsek tüm olumsuzluklara rağmen 3-5 kişi de olsa bu iktidarı savunanlar da çıkıyordu. İnanın artık toplumun tüm kesimleri son yaşanan olaylardan sonra hiçbir şekilde bu iktidarı savunmuyor. Bunların arasında AKP’ye çok yakın olup daha önce bu parti teşkilatlarında yöneticilik yapmış olanlar bile var. Onlar bile; ‘Bıçak kemiğe dayandı; bu kadar da olmaz!’, demeye başladılar.

***

Peki gerçekten bunlara kaynak yok mu?

Aslında var! Nasıl mı? Geçiş garantili köprülere ve uçuş inişli havaalanlarına verdikleri kaynaklardan buralara bütçe ayrılabilir.

AKP İktidarı geçiş garantili yollarda istenilen geçiş sağlanmazsa belirlenen bedelin %100’ünü imzalanan protokol gereği zaten yolu işleten firmaya veriyor. Tuhaf olan durum tam da işte burada, geçiş garantisi sağlanmış yoldan bile, protokolün %70 bedelini yolu işleten firmaya tekrar ödüyorlar. Örneğin Osmangazi Köprüsünde 2024 yılı için belirlenen geçiş sayısı 14 milyon araç, fakat köprüden geçen araç sayısı 19 milyon olmasına rağmen köprüyü işleten firmaya sözleşmenin %70 bedeli olan 560

milyon dolar firmaya ödeniyor. Bunun izahı mümkün değildir. Biz izah edemiyoruz, çıksın birileri bize izah etsin. Bunun da adı muhtemelen AKP’li geçiş garantisi olarak adlandırılıyordur.

 Atalarımız ne demiş değerli basın mensupları “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın”

Artık toplumun tüm kesimleri devletten umudunu kesmiş durumda. İnanın artık hiç kimsenin tahammülü kalmadı, insanlarımız  mutsuz ve umutsuz . Ülkemiz mutluluk sıralamasında dünyanın saygın şirketlerinden biri olan. GALLUP’un araştırmasına göre 74. Sırada. Artık yeter geçim yoksa hemen yarın seçim istiyoruz.

Peki, Zonguldak’ın en büyük ve en kalabalık ilçesi konumunda olan Karadeniz Ereğli’de tablo nasıl?

Bir de bu noktadan bakalım.

***

Bugün kentimizde yaşanan işsizlik probleminin başında meslekî eğitimde kalifiye personel yetersizliği geldiğini söyleyip duruyoruz.

Duyan; bu sese kulak veren var mı?

Yok!

Neden kalifiye eleman eksikliğimiz var?

Meslek liselerindeki eğitimin içeriği yok edildi de ondan!

Bu okullar kelimenin tam anlamıyla niteliksiz hale getirildiler.

Bu durumdan meslek liselerinde eğitim veren öğretmenlerde memnun değiller, eğitim alan öğrencilerde… Hatta veliler çocuklarını bu okullara emanet ettiklerine bin pişmanlar!

Meslek liselerinin niteliksiz hallerinden memnun olanlar kimler?

Muhtemelen meslek liselerini değersizleştirmek üzere bunların müfredatlarını çıkartanlar.

İşte onlar mutlular!

***

Ereğli’deki sanayicilerimizle görüştüğümüzde çok ciddi anlamda kalifiye ara elemana ihtiyaçları olduğunu söylüyorlar.

Ülkemizin gözbebeği Erdemir için de durum aynı değil mi?

Hem Zonguldak’ta hem de ilçemizde genç işsiz sayısında ciddi bir artış varken Erdemir Genel Müdürü Sayın Niyazi Aşkın Peker Ereğli’de okuyan ve yaşayan gençlerimizin sınavlarda başarılı olamadığını söylüyor.

Ne kadar acı!

Doğal olarak anne-babalar olarak bu tespitin altında yatan gerçeklerin araştırmalısını istiyoruz;iktidar yöneticileri ise hemen savunmaya geçiyor. Alışkanlıkları bu! Buda asıl sorunu, yani eğitimdeki yetersizliği görmemizi engelliyor.

Çok net! Bu sorunlarımızı görmezden gelerek çözüm üretemeyiz. Erdemir’in Endüstri Meslek Lisesi ile yapmış olduğu protokolü çok olumlu buluyoruz. Endüstri Meslek Lisesi’nde maden ile ilgili bir bölüm olmasını, bölgemizde ivedilikle bir tarım lisesinin de açılmasının gerekli olduğunu öngörüyoruz.

Bölgemiz coğrafî olarak dağlık ve engebeli bir arazi yapısına sahip. Doğal olarak tarım alanında kullanabileceğimiz toprağımız çok az ve değerli. Bölgemizin bu anlamda gelişebilmesi için kullanabileceğimiz toprağımızı katma değeri yüksek ürünlerle buluşturmak zorundayız. Tüm siyasiler ve kentin yöneticileri olarak bu konuda alternatifler yaratmalı, bunun için mesai harcamalıyız.

***

Değerli gazeteci dostlarım,

İktidar partisi AKP özellikle yerel seçimlerde Ormanlı beldesine doğalgaz getireceklerini iddia etmişlerdi.

Bunu da hatırladınız, değil mi?

Pekinasıl getireceklerdi bu doğalgazı? Filyos açıklarında çıkarılan doğalgazın İzmit’teki rafinerilere taşınması için kurulan boru hattı Ormanlı beldesinden geçecekti.Bundan yararlanacaktı Ormanlı. Fakat bizler bu durumun teknik açıdan mümkün olmayacağını ısrarla dile getirdik. İktidar yöneticileri ne yaptılar?Bu yalan algıyı oluşturmaya, o yalanın peşinden gitmeye devam ettiler.

Bu algı sahipleri gerçeği bilmiyorlar mıydı?

Bilmez olurlar mı hiç!

Yine popülizm yaptılar!Vatandaşa doğru bilgi vermediler! Milleti yalanın peşinde sürüklediler!

Bu iktidar -bırakın Ormanlı beldesine doğalgaz getirmeyi- Kandilli beldesinde 31 Mart 2024 yerel seçimlerinden önce bizim Belediye Başkanımız Sayın Mustafa Aydın’ın hemen hemen yüzde 90 oranında bitirmiş olduğu doğalgaz projesini bile tamamlayamadı! Bu projeyi bitirme becerisini gösteremeyenler ‘Kandilli halkı bu durumu konuşmasın’, diye Kandilli Belediyesi’ne İçişleri Bakanlığından müfettiş davet ederek geçmiş dönem Belediye Başkanımız hakkında soruşturma başlatma izni çıkarmaya çalıştılar. Takipçisi olacağız!

Bu kişilerin dertleri asla halka hizmet değil!Sadece algı yaratarak siyaset yapmaya çalışıyorlar. Kandilli Belediyesi’nde şu andaki yönetimin önceden işe alınan personelin üzerinde mobbing uyguladığını yakinen takip ediyoruz. Herhangi bir kanunsuzlukta ve hukuksuzlukta bunları hem kent gündemine hem de ülke gündemine çarşaf çarşaf taşıyacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın. Kandilli Belediyesi’nde hiçbir çalışanın ekmeği ile oynanmasına asla müsaade etmeyeceğiz. Herkes haddini bilecek! Çalışan emekçi ile uğraşacaklarına halka hizmet etmeyi öğrenecekler. Bunu öğrenmeleri için gerekirse bütün gerçekleri her gün kafalarına kafalarına vurmaya devam edeceğiz. Belediyi yönetmenin bakkal işletmeye benzemeyeceğini de kurdun kışı geçirse de yediği ayazı unutmayacağını hepsine öğreteceğiz!

Vatandaşımızın aklıyla ve onuru ile dalga geçenler bunun karşılığını ilk genel seçimde alacaklardır.

Bundan zerrece bir endişemiz yoktur.

Kanayan yara Devrek – Ereğli karayolu süreç her zaman olduğu gibi yine umutsuzluk olarak devam ediyor. 26/04/2019 da İlçe Kaymakamı Sn. İsmail Çorumluoğlu Kdz Ereğli’nin köylerinin çöp sorunu olduğunu bu konuda da basından destek beklediğini ifade ederek özellikle muhtarların ve vatandaşların duyarlı olmasını istediği konuşmasında Ereğli-Devrek Yolu projesinin 2019 Ekim Kasım ayında tamamlanacağını açıklamasına rağmen, aradan geçen 6 yılda yılan hikayesine dönen yol halen yalan olarak devam ediyor. Değil 2025’in Ekim Kasım ayında 2026 da da bitmesi mümkün değildir. Çaylıoğlu çıkışında hala 800 mt. Dokunulmamış, Hasbeyler’de  iki, Düzpelit’te 1 köprü çalışması yapılacak olmasına rağmen, herhangi bir faaliyet yoktur. Aydın Köyü bölümünde bir , iki iş makinası çalışması sadece yolda bir çalışma olduğu algısını oluşturmaktadır. O dönemin İlçe Kaymakamı Sayın Çorumluoğlu’nun yaptığı konuşmadaki diğer bir konu olan Hükümet Konağı ve Kent Meydanı ile ilgili olan açıklamasıdır. “Eğer 5 yıl önce Kaymakamlık oraya taşınsaydı, şu anda Ereğli’ye yeni bir hükümet konağı yapılmış olurdu. Nitekim Kozlu ile beraber bu para gelmiş, Kozlu binayı eskitmeye başladı. Biz hala binanın temelini atamadık. Bu da bizim başarısızlığımız” sözleri hala ortadır. Bugün ihale edildikten sonra müteahhit konkordato ilan edilen hükümet konağı yaklaşık 8 aydan beri adeta terk edilmiş, meczup bina görünümdedir. Korozyona uğramış demirleriyle ikmal ihalesi yapılarak inşaatına devam edilecekse bunun sorumluluğu bugün bu kenti yönetenlerdedir. Buradan uyarıyoruz. Bu binanın inşaatı sürerken veya sonrasında inşaatın yapımından kaynaklı herhangi bir olumsuzluktan süreçte imzası bulunanlardır.

Hepinize geldiğiniz için teşekkür ederiz.

 

Ali Kocamanoğlu

CHP Kdz. Ereğli İlçe Başkanı

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve alemdar67.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.